01 Aralık 2006

anlamak

bir kavramı anlatmak ve anlamak arasında haddinden güçlü bir ilişki mevcut. eğer bir kavramı bir kişiye anlatamıyor iseniz, o kavramı yeterince iyi anlamamışsınız demektir. (burada odun, montofol, idiot bir kişi ile karşı karşıya kalmadığınız varsayılmıştır, hatta ben varsayıyorum birebir, karşıma geçip "ama ama herkesin anlama kapasitesi farklı bıdı bıdı" yapma bana... gözlerini de kaçırma senle konuşurken).

douglas addams'ın bu konuda, farklı bir formulasyon kullanarak, çok güzel bir açıklaması vardır:

"bir kişiye bir şeyi açıklamaya çalışmanın asıl anlamı nedir? Eğer bir şeyi gerçekten anlamak istiyorsanız, bunun en iyi yöntemi, bunu başkasına anlatmaya çalışmaktır. Bu, anlatmak istediğinizi kendi aklınızda sıraya sokmanıza yardımcı olur. Karşınızda ki ne kadar yavaş anlayan biri ise, siz de kavramı o kadar ufak ve basit fikirlere bölersiniz. İşte bu programlamanın özüdür. Karmaşık bir kavramı, aptal bir bilgisayarın bile anlayabileceği kadar ufak parçalara ayırabildiğiniz zaman, kendiniz hakkında bir şeyler öğrenmişsiniz demektir."

Bilgisayar mühendisi olucam ben dediğim zaman kimse bana, herşeyi aptal bir bilgisayarın bile anlayabiliceği hale sokmaya çalışıcaksınız dememişti. artık hayatımda herşey daha anlamlı. sonra da insanlar geliyor, ay sen mühendismisin öhü öhü diye espiriler yapıyor. Öyleyim anasını satim, hayatımı kaydırdınız zaten, gelmeyin üzerime, anlamıyo yoksa gerzek bilgisayar.

Ufak boyularda da olsa bu post içerisinde ki güçlü konu bütünlüğünün gözlerden kaçmadığını umuyorum. (hala kaçırıyosun bak gözlerini, kime diyorum...)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"Uçmanın sırrı basitçe, yüksek bir yerden atlamak ve yeri ıskalamaktan geçer." diyen bir adamın sözlerini çok da ciddeye almayabilirsin diye düşnüyorum.