15 Mayıs 2007

20 yaş dişi

Ben konsept olarak 20 yaş dişine karşıyım buna karar verdim. Tabii, buna karar verme ruh halim içerisinde, gün boyunca 5 saat kendi kanımı yutmam, bu sebeple bir bardak kan kaybetmiş olmam, 2.5 tüp uyuşturucu üzerine majezik ile bile yemek yerken son derece duygusal anlar yaşayarak gözlerimden yaşlar fışkırması gibi detaylarda yok değil, ama siz bunlarla kafanızı yormayın. (siz makarnayı hiç çiğnemeden yediniz mi?, yutarken baya bir gıdıklıyor).

Güzel arkadaşım, ben zaten olmuşum 27, artık 20 yaş dişimi olucak ya, bunun askerlik gibi bir son yaş dönemi yok mu, sonra çıkan 20'likler kendiliğinden düşsün falan. Benimde muhteşem şansım sayesinde, iki alt dişimde olabilecek en kötü şekilde çıkmışlar, doktor da sözünü sakınmıyor zaten, ağzımın içerisinde bir nevi sirk kuruldu, sayabildiğim bir, elektrikli testere, bir de şarap açıcağı eksikti herhalde ağzımın içinde.

Neyse siz genede tecilletmeyin 20 yaş dişlerini, çıktıysa aldırın, valla, bir yerden sonra insanın kendi kanının tadı hoşuna gitmeye başlıyor. Gnam gnam...

5 yorum:

Ace dedi ki...

Eh abicim ben ki düşün henüz 17 yaşında bir genç, bir bünye 20 yaş dişlerini çoktan aldırdım... Nasıl iş ben de anlamadım gerçi boyutla doğru orantılı olduğunu söylersem yanlış olmaz galiba ikimiz de teoriyi desteklemiş oluruz hım kuzen? Öğreniciyim abi dedim yemedi, yaşım gelmedi reşit olmadım dedim yemedi ne biçim 20 yaşsın sen terbiyesiz dedim eeeh dedi çıktı... Ne yapalım buraya kadarmış dedim ben de... Acını paylaşayım dedim...

Otaku dedi ki...

Ben biliyorum zaten yapıcağımı onlara. Doktordan itinayla istedim çıkan dişleri, eve getirdim. Şimdi onları 40 gün 40 gece, şerbetli bol bakterili sularda bekleticem, arada bir çıkarıcam, önce buzlu suyun içine sokucam, sonra çıkarıcam kaynar suyun içine atıcam, çenemde değillerken acı çekişlerini izliycem (neyi nasıl izliyosun lan?), bwahahahah, haha, ha, hmm öyle bir şey işte.

sin dedi ki...

Bodurum çok geçmiş olsun. Senin kuzen gibi bende 17 yaşındayken küçük (!) iki operasyonla aldırmıştım onları. Diğer iki tanesi halen bünyemde ömürlerini sürdürmekte o ayrı...Pek iyi bilirim 1 hafta dayak yemiş gibi suratın mosmor ve şiş dolaşmanın verdiği inanılmaz keyfini :) Ancak sen anladığım kadarıyla şanslıymışsın çiğnemeden makarna yemişsin, ben çorba dışında (ki bitirene kadar çorba hal değiştiriyordu:gazlı->sıvı->katı) hiç birşey yiyemiyordum.
Dişle ilgili acılar bitmiyor ne yazık ki bak 20'likler gitti, geçen ay kanal tedavisi oldu...O çok daha beter bişeymiş. Bi dolu anlattım blogda, şimdi bir de burda anlatıp anılarımı tazelemiyim!Geçmiş olsun, Osman'a selamlar..

frrmack dedi ki...

O diil de, madem cigneyemeyecek durumdasin, niye makarna yiyosun arkadasim? Pilav ye, pure ye, damaginda dilinle ezerek parcalayabilecegin seyler ye, diil mi? Cici bebe biskuvisini tabaga koy, ustune sut dok, islanan biskuvileri kasiginla ez, onu ye. Hem makarnadan da daha guzel. Burda amerikada cici bebe yok cici bebe istiyorum ben. Degerini bil bak sen de gocucen oralardan cok ozlersin sonra. Bavuluna koy bes paket. Sonra cok tesekkur edersin bana, frrmack abi buyuksun dersin, ben bilemedim cici bebenin degerini, ne guzel adetlerimiz, ne guzel orflerimiz varmis halbuki dersin. Cici bebeyi unutmayalim. Nasil biseydi tadi ya, muhtesem biseydi ama, damagimdan yavasca kayip gidiyo, unutuluyo cici bebe. Hani cok uzun zamandir gormedigin bi arkadasinin ya da eski sevgilinin yuzunu hatirlayamazsin ya tam, direk bi ani icinde dusunmeyince, onun gibi, tadini tam hatirlayamiyorum. Cici bebem benim, bebegim, seni cok ozluyorum.

Dis filan gecmis olsun bu arada.

Otaku dedi ki...

Çok bir teşekkür ederim, iki tane de ederim, evet ederim. Sinem seninkileride okumuştum evt çok geçmiş olsun.

Şimdi niye makarna yedim, evet, abi düşününce gerçekten çok salakça geliyor, birde önce bir süre makarnayıda ön iki dişle çiğnemeyi denedim, baktım tek yapabildiğim tanelerin sayısını artırmak, troll gibi çoğalıyolar, sonra yuttum hepsini. Ayrıca cici bebenin tadını süper iyi hatırlıyorum, gnam gnam, lam niye her şeyin iyisini bebekler alıyor, cici bebe, popolarına bez, göğüsten süt, neyse...