19 Mart 2008

Aziz Patrick strikes again

Dün gene aziz Patrick günüydü. Galiba bu her sene oluyor (?!?). Ben de geleneklere bağlılığımı belli edecek şekilde, yeşillerimi giyip çıktım yollara. Öncelikle Zizkov barları partnerlerimden Adil üstad ile buluştuk, insanlık dışı boyutunda bir pizza yedikten sonra, sürünerekten Irish Pub yolunu tuttuk.

Genel olarak Prag'da hiç bir Irish Pub deneyimim olmadığından, Adil, "abi buraya girelim" dedi, ben de "tabi ki abi, oraya girmiycez de nereye giricez" gibisinden bir cevap verdim. Ufak, süper tatlı bir mekanda, oturup yeşil insanlar arasında biralarımızı hüpletmeye başladık. Ben günün anlam ve önemi açısından Guiness içmeye başladım, ama sanırım tüm barda içen tek bendim, fiyat farkı konusunda Çek'liler çok tutucu. İlk Guiness'im den sonra, garson hatun bana ufak bir St. Patrick's day, kazı kazan kartı verdi. Kazıdım, üzerinde "you win" yazıyordu. Yani şimdi tabi önce, uhehahah kazandım ulan diyor insan, ama o kadar havada bir lafki. "you win". Bu kadar. Bunu insan her yere çeker tabi.

Garson hatuna, kazandım dedim, o da, Oooo süper dedikten sonra bana kağıttan yeşil bir gözlük verdi. 5 saniye kadar süren bir sessizlik içinde ben ve Adil hatunun suratına mümkün olduğu kadar bön bön baktık. Hatun tabi ki bizi hiç sallamadı.

İkinci Guiness'imi içtikten sonra, gene bir kazı kazan kartı ve gene "you win" çıktı. Ben öeaaaah derken, hatun bu sefer çıkartıp ucunda bir yonca asılı telefon askısı verdi. Bu sefer değer yargılarımız baya düşmüş olucak ki hatunun suratına hiç bakmadık.

Üçüncü Guiness sonrasında, kazı kazan sonucunda tekrar "you win" yazısını görmemizle beraber, Adil ve ben feci komplo teorilerine daldık. Tüm kartların zaten "you win" ile dolu olması, ve tahminen Guiness birasının normal biranın 98 katı pahalı olması gibi. Korkara hatuna kartı uzattıktan sonra bu sefer karşıdan siyah bir karton kutu geldi. Kutunun içerisinden kelt desenli karizmatik metal bir para ataçı çıktı. Bu kez harbi sevindirik oldum, ohaha ne güzelmiş ya diyerek.

Tabi durmak yok, bir sonraki Guiness'in kartından tekrar "you win" çıktı. Bu kez de kocaman pofuduk, St. Patrick's Day şapkası kazandım, o kadar tatlıydı ki gecenin kalanında onunla dolaştım.

5. Guiness'im den çıkan kartta da "you win" yazıyordu ama bu sırada farkettik ki garsonlar artık bana kıl kıl bakmaya başlamışlardı. Zira bu dialog sonrasında, diğer Guiness'lerde artık bana kart vermediler.

- Haha tekrar kazandım, bu sefer ne alıyorum.
- Her şeyi kazandın zaten, daha ne istiyorsun?
- ...Aynılarını? bu sefer arkadaşım için?
- Hayır!
- Nası???
- Hayır!
- Tamam (tırıs mod).

Hiç yorum yok: