13 Haziran 2007

The Melancholy of Suzumiya Haruhi


Uzun bir aradan sonra tekrar bir anime yazısı ile tam sağ çarprazınızdayım sayın okurlar. Bugünkü konumuz The Melancholy of Suzumiya Haruhi. Kendisini aslında geçen yaz izlemiş olmamın yanında kendisi hakkında ancak şimdi bir şeyler yazmak aklıma geliyor, çünkü bana Furi Kuri'den beri (evet Furi Kuri hakkındada bir şeyler yazmak istediğimi farkettim) tekrar tekrar izlememe rağmen hem kahkahalarla güldürüp hem de her seferinde ilk kez izlerkenki o aynı melankolik (başlıktan kopya çekmedim be bakmayın öyle) ve iç ısıtan duyguları yaşatan ikinci anime (çok yorucu bir cümle oldu sayın okuyucular şimdi bir süre burda dinlenebiliriz, yolun bundan sonrasına basit cümlelerle devam edeceğiz). Şimdi evde otururken son 1 saattir tekrar ve tekrar soundtrack müziklerini dinlerken bu mod içerisinde kendimi tutamayarak yazmaya başladım.

Öncelikle izlemeye başlarsınız anime içerisindeki ilk bölüm aslında sıfırıncı bölüm. Hikayemiz (bir anda hikayemiz oluverdi sevgili okurlar) bir lisede geçiyor, ve ilk bölüm aslında öğrencilerin festival için hazırladıkları kısa bir fantazi filmi. Bu sebeple bu ilk bölümün ana karakterler dışındaki arka plan ve diğer karakter çizimleri ana bölümlerden farklı, eski bir hava verilmiş. Bu bölüm, amatör çekim, yönetmenlik ve senaryo hataları ile muhteşem dalga geçiyor ve ister istemez (ben istiyorum açıkçası) kahkahalara boğuyor. Serinin en eğlenceli yönlerinden biri bu sıfırıncı bölümdede var, o da ana karakterlerden birisi olan sıradan öğrenci Kyon'un düzenli olarak bir şeyler hakkında narrator edasıyla yorumlar yapması ve bazen kendisini kaybedip inanılmaz komik şeyler söylemesi.

İkinci enteresan nokta ise 13 bölüm boyunca olan olayların düzenli bir sıra ile gitmemesi, yani bir bölümü izlerken hikaye ortada kesildiği zaman devamını sonraki bölümde deği alakasız başka bir bölümde görüyorsunuz, ve bölümler zamanda ardışıl olarak gelmiyorlar, bu da hikayeyi biraz daha eğlenceli hale getiriyor.

Kısaca hikayemiz bir lisede, Suzumiya Haruhi adlı tamamen sıradışı olan ve kendisini sıradan insanlardan soyutlayan zeki, yetenekli güzelimizin okulun ilk gününde sadece uzaylılar, telekinetik güçleri olanlar ve zamanda yolculuk yapanlar ile konuşacağını bildirmesi sonrasında diğer bir öğrenci olan Kyon ile başlayan muhabbetleri ve bu süreçte kurdukları doğa üstü güçleri inceleme tabanlı (kurduklarından daha çok Suzumiya'nın zorla kurdurttuğu, ve aslında suzumiya haruhi hayata eğlence getirme takımı gibi saçma bir ismi var tabi) klüpleri sırasında başlarından geçenleri anlatıyor.

Tabi bir çok komik olaylar oluyor, ama kahkahalar attıran bu olaylar sırasında zaman zaman size verilen görüntüler, müzikler, Kyon'un bazı şeyleri irdelemeye başlaması ve yaptığı yorumlar ile size muhteşem bir hikaye sunuluyor. Sevgi pıtırcığı olmanın bir anlamı olmasada hikaye içerisinde kadın gözünden erkeğin ve erkek gözünden kadının aşık olunan kişi kavramlarına dönüşmeside çok güzel aktarılıyor. Bazı bölümlerde ise karakterlerin geçmişleri incelenirken ve yapılan bazı hareketler sorgulanırken basılan melankoli sizi alıp bir anda yerde süründürebiliyor. Yani demek istediğim, son bölümünüde izleyip bitirdiğiniz zaman, arkanıza yaslanıp suratınızda bir gülümsemeyle, "vay be" dedirten, damakta tad bırakan ve hemen tekrar izleme isteği uyandıran bir anime.

Şimdi en az benim hatırladığım suzumiya haruhi'yi, kendim bir kere izledim, Burcu ile bir kere izledim, avşar ile yarı yarıya bir kere izledim, Batu ile başlayıp sonra Batu ve Burcu ile (evt burcu populasyonu çakışmalar yapmaya başladı) bir kere izledim. Sonra oturup tekrar kendim izledim, allahım lanet olsun bu kadar çok vaktim mi vardı benim be. Şimdi tekrar oturup izliycem.

Suzumiya Haruhi'yi bu kadar sevmeme sebep olan unsurlardan birisi ise tabi ki müzikleri. Çünkü sadece anime sırasında olan olaylarda arkada çalan şarkılar olmaktan öte, bir bölümünde en iyi iki şarkının, ana karakterler tarafında okul festivalinde çalınışıda gösteriliyor. Müziklerin muhteşem olması, söyleyenin Suzumiya olmasının yanında (gerçektende seslendiren kişi söylüyor şarkıları ve çıkarttığı single ilk günden tükeniyor, bkz. şehir efsaneleri) gördüğüm en gerçekçi enstrüman çalma animasyonları yer alıyor bu bölümde.

Öncelikle God Knows adlı şarkı geliyor. Suzumiya'nın bunny kostümüne hasta olmamak eldemi ey okuyucu (lar).


Hemen ardından Lost my Music adlı aşmış şarkının (ki hemen yanda müzik kutusunda tam versiyonu var okuyucu çekinme dinle, sizin için koyduk oraya) ufak bir kısmı geliyor.


Bonus olarakta fazla yetenekli ve hırslı bir abimizin, Lost My Music adlı şarkının tüm notalarını çıkartıp hem elektro gitar hemde bass gitar bölümlerini çaldığı bir video geliyor.


I lost I lost I lost you!
You’re making making my music!
I lost I lost I lost you!
Mou aenai no? No!

Hiç yorum yok: