29 Kasım 2006

DerHaL gönder bunu

şimdi hazır ben hızımı alamıyor izlenimi yaratmaya çalışırken buraya bişiler daha kusuyim. bugün böyle dışarda amaçsızca dolaşırken ki aslında amaçsızca dolaşmıyorum, niye yalan söylüyosam, hani inanılmaz amaçsız insan izlenimi yaratıcam ya, elimde notbukumun tax free dökümanları bir kurye firması ararken dhl'in önünde buldum kendimi. (yalan, dhl in yerini biliyorum oraya yürüdüm direkt). girdim, dedim abi böyle, bu belgeler hayat memat meselesi, tamam dedi, hayatının değeri 49 euro. ööööeaaah, demiş bulundum suratına doğru, biraz önce yediğim dürümün bazı parçaları havada uçarken ünlemimin etkisini de artırmış oldu.

ok demiş olduk, (çoğul, böyle arkadaşlarla ok diyoruz biz). formu doldur, belgeleri zarfa koy derken, adam nedense, "sana bir de indirim kuponu yazdım elimde olan, bak 10 euro az ödiyceksin" dedi. (apostrof içine aldık cümleyi, demiş oluyo artık zorunlu)... niye dedi acaba, çok mu ünlem gösterdim ki, ya da yıllar önce gönderi parası yüzünden hayatı kararan bir genci görüp de, bir hayatın daha kaymasına izin veremem mi dedi kendi kendine.

hayırrrrrrrr, bir hayatın daha harcanmasına izin veremem, yıllardır sakladığım 10 euro indirim kuponumu feda etmeyi göze alıyorum, ama bu çocuğun harcanmasına izin vermeyeceğim...
sonrasında da çok kibar davranmaya başladı bi anda, koca cüssesiyle fotokopi makinesi, kredi kartı makinesi arasında zıp zıp zıp zıplamaya başladı. arada adresi yanlış yazmış bakmasam bide yediricek, kimi kandırıyosun uleaaan sen? zaten sevmem dhl'i.

sağolsun gerçi...ama gene de 39 euro girdi bi yerime zaten. hayır tax free parasını almak için gönderiyorum bi de, terbiyesizlik...

Hiç yorum yok: